İÇİNDEKİLER |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Not: Bu bölümün içeriği www.fıkralar.com.tr adresinden alıntı yapılarak oluşturulmuştur...
Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar
ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan
mahşer yeri gibi. Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım. Bu arada
kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor. Ikisinin de
boynunda kocaman birer levha asılı. Birinde "Ben koyu bir Hristiyanım,
lütfen bana yardım ediniz" yazılı. Ötekinde ise sadece "Ben koyu bir
Yahudiyim" yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hristiyan olduğunu ifade
eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler
veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada
kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudiyim" yazısı taşıyana sokuluyor.
"Bana bak kardeş" diyor, "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce
Hristiyan kiliseden çıkarken, senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak
ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana
para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan, sen de şu
Hristiyan gibi..." deyince; boynunda "Yahudiyim" yazılı adam
"Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor: - Heey! Salamon! Herife bak
be! Gelmiş bize ticaret öğretiyor..
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir
heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır.
Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler
ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde
toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların
üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir
tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini
düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı
yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını
sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi
olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine
yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış";
matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de
odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel
topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı
nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve
ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: -
"Boru yetmedi."
Uçak fabrikasında yeni bir tasarım. Herşey mükemmel. İlk test uçuşu
fakat uçağın kanatları gövdeyle bağlantı yerinden kopuyor. Tüm ekip
enkazın başında. Birisi "kanatla gövdenin birleştiği yerlere delik
delin" diyor. Yeniden hesaplamalar, iki yıllık çalışma, test uçuşu. Ne
yazık ki akıbet aynı. Kanatlar yok. Fabrikaya taşınan enkazın başındaki
acayip adamdan aynı öneri. "Delik delin kardeşim." Üçüncü denemenin de
akıbeti aynı olunca proje sorumluları acayip adamın dediklerini
uygularlar. Sonuç tam bir BAŞARI. İnanılmaz bir sağlamlık. Acayip adamı
fabrika içinde bulurlar ve proje müdürünün önüne getirirler. "Biz bu
kadar Profesör ve Mühendis, bilim adamı çözemedik, sen çözdün bu sorunu;
kimsin sen?" Adamcağız sıkılarak: "Tuvalet temizleyicisiyim, kahrolası
tuvalet kağıtları hiç bir zaman delikli yerlerinden kopmazlar da!".
Bir gün Smith ve John adında iki zenci New York sokaklarında
dolaşırken bir tabela görürler: "Zenciler beyazlaştırılır. Fiyat 100
dolar." Smith'in 101 doları, John'un ise 99 doları vardır. John,
Smith'e: "Sende fazla olan 1 doları bana ver birlikte girelim" der.
Smith'se: "Önce ben gireyim. Eğer beyazlaşırsam sen de girersin" der ve
içeri girer. Az sonra içerden beyaz bir şekilde çıkar Smith. John:
"Smith ne kadar beyazlaşmışsın. Şu 1 doları ver de ben de girip
beyazlaşayım." Smith cevap verir: "Defol burdan pis zenci!"
Adam kumsalda yürürken ayağı birşeye takılmış, bir de bakmış bir
lamba.. "Hahahaa" demiş; "bu da içinden cin çıkan sihirli lambalardan
olmasın?" Lambayı biraz ovalamış vee... birden etrafı dumanlar kaplamış,
derken kocaman bir cin ortaya cıkmış : - Benden üç şey dileyebilirsin,
dile bakalım! Adam "Harika!" demiş.. "ilk olarak 1 milyar dolarım olsun
istiyorum" Cin parmaklarını şıklatmış ve kumsal baştan aşağı silme
banknotlarla dolmuş... Adam gözlerine inanamamış ve ikinci dileğini
söylemiş : - Hawaii'de okyanusu gören lüks bir villa istiyorum Cin yine
parmaklarını şıklatmış ve adam birden elinde lambayla kendini Hawaii'de
muhteşem bir evin önünde bulmuş. Cin sormuş: - Evet, son dilegin nedir?
Adam düşünmüş düşünmüş ve: - Kadınlar icin dayanılmaz, karşı konulmaz
olmak istiyorum. Cin yine parmaklarini şıklatmış veeeee... Adam bir kutu
çikolataya dönüşmüş..
Otomobil kazasında ölen yaşlı çift, doğru cennete gönderilirken
görevli anlatmaya başlar: - Şu denize bakan villa sizin. Yanında tenis
kortu, yüzme havuzu ve golf parkuru var. İstediğiniz herhangi birşey
için şu düğmeye basmanız yeterli. Cennet görevlileri derhal takdim
edecekler..." Görevli ayrılınca, adam karısını azarlamaya başlar: -
Kahretsin Vildan, hep senin hatan! - Nasıl yani bey ?! - O kahrolası
yürüyüş programların, vitamin hapların, yulaf çorbaların, içki, sigara
yasaklamaların olmasa buraya yıllar önce gelecektik..
İsrailli güzel casus Suriye'den dönüp İsrail Genelkurmayı'na rapor
verir: - Hafız Esad'ın son saldırı planını gece masasından çaldım.
Üstelik, bununla kalmayıp oğlunu da hapsettim. Generaller sevinçle
haykırırlar: - Harika, oğlunu hemen bize ver, sorguya çekelim. Güzel
casus üzgün bir yüzle cevaplar: - İşte bu hemen olmaz, dokuz ay
beklememiz lazım...
Adam, lüks erkek kuaföründe oturmuş bir yandan sakal traşı olurken,
bir yandan da elleri manikürlenmektedir. Manikürü yapan sarışın fıstık
adamın ilgisini çekmekte gecikmez: - Güzelim, bu gece benimle çıkmaya ne
dersin? Kız gülümser: - Özür dilerim ama ben evliyim. - "Boşversene"
der adam, "Seninkine telefon et bu gece işin çıktığını eve
gelemeyeceğini söyle.." - İsterseniz siz söyleyin, şu anda sizi tıraş
ediyor...
Geçen sene 100 metre derinliğe kadar kazdıktan sonra, Rus bilim
adamlari 1000 yıllık bakır tel artıkları buldular ve bundan, atalarının
bin yıl önce bir telefon ağına sahip oldukları sonucuna vardılar.
Onlardan aşağı kalmamak için, takip eden haftalarda Amerikalı bilim
adamları 200 metre derinliğe kadar kazdılar ve gazeteler şu manşetle
çıktı: "Amerikan bilim adamları 2000 yıllık optik kablo artıkları
buldular ve atalarının, Ruslarinkinden bin yıl önce yüksek teknoloji
ürünü dijital telefonları olduğu sonucuna vardılar". Bir hafta sonra
Türk ajansları şu sürmanşeti verdi: "500 metreye kadar yapılan
çalışmalarda Türk bilim adamları kesinlikle hiç bir şey bulamadılar.
Bunun üzerine atalarının 5000 yıl önce cep telefonu kullandikları
sonucuna vardılar".
Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere
bakıyormuş. "Evrim ne güzellikler yaratıyor!" diye düşünüp mest
oluyormuş. Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya
başlamiş. Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışta ayının
daha yaklaşmış olduğunu farkediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın
sonunda adamın ayağı yerdeki dala takılmış, ayi adamın üzerine atlamış,
pençesini kaldırmış. Tam vurmaya hazırlanırken adam "TANRIM!!!" diye
bağırmış. Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz
olmuş. Bir anda orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın
üzerine parlamiş. Çok derinden gelen ilahi bir ses adama: - "Yıllarca
bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın, sana bu durumda
yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymalıyım?"
demiş. Adam utanç içinde: - "Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri
olmayı istemem haksızlık, ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demiş.
Ses: - "Peki." diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş. Nehir tekrar
akmaya baslamis. Herşey eski haline dönmüş. Ayı pençesini indirmiş, iki
pençesini de göğe doğru çevirmiş, ve konuşmaya başlamiş: - "Tanrım,
senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun verdiğin nimetlere."
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 32836 ziyaretçikişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|